Balkanlar ile Bağlarımız

 Kuzey Makedonya

Şuan günümüz ismi ile Kuzey Makedonya Cumhuriyeti 1991'de Yugoslavya yıkıldıktan sonra bağımsızlığını ilan etmiştir.  Ancak Yunanistan ile isim tartışmaları yüzünden Prespa Antlaşması imzalanmıştır bu iki devlet arasında .
Anlaşma ülkenin anayasal adının Kuzey Makedonya Cumhuriyeti olarak değiştirilmesini öngörüyordu.

YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ: Her iki ülkenin parlamentosunun onaylarının tamamlanmasının ardından anlaşma, 12 Şubat 2019 tarihinde resmen yürürlüğe girmiş; o tarihten itibaren uluslar arası tüm kuruluşlar ve ikili ilişkilerde yeni ad Kuzey  Makedonya olarak kullanılmaya başlanmıştır. Burada   bu örneği vermemin nedeni Balkanlar'da bir zamanlar Osmanlı Devletinin sınırları içerisinde yer alan bu  bölgenin ve halkının nelerle uğraştığını yakından ele alarak başlamak istedim.

Makedonya'nın Osmanlı'ya Geçişi: Makedonya, I. Murad Devrinde Osmanlı Devleti tarafından 1371 yılında resmen topraklarına katılmıştır. Bu süreç, özellikle 26 Eylül 1371'deki Çirmen Muharebesi( Maritsa Savaşı) ile başlamıştır. Bu  savaşta Sırp ordusu Osmanlı kuvvetlerine yenilmiş ve ardından Makedonya'nın büyük bir bölümü Osmanlı egemenliği altına girmiştir. Ancak bölgenin tamamının Osmanlı kontrolüne geçmesi bir kaç yıl daha sürmüştür. Özellikle II. Murad ve Fatih Sultan Mehmed dönemlerinde Makedonya'daki Osmanlı Hakimiyeti pekişmiştir.

Balkanlar'dan Kopuş:  1912'li yıllarda başlayan Balkan savaşları ve ondan da önce 1895 ve 1900'lere kadar süren Balkan topluluklarındaki küçük ve büyük çaplı isyanlar neticesinde  ve köylerde yaşanan Rus ve İngiliz destekli isyanlar neticesinde özellikle bölgede yaşayan Bulgarlar ın çıkardığı isyanlar neticesinde Türk köylerine yapılan Bulgar Komitecilerin yaptığı baskınlar, yağmalar ve yangınlar bölgenin adeta ateş çemberinde olduğunu gösteriyor. Payitaht 'tan  gelen emirler uygulansa da çok etkili bir sonuç alınamıyordu. Bunun gerçekleşmesine örnek olarak şunları verebiliriz; Fransız Devrimi ile birlikte oluşan "Milliyetçilik Kavramı"  ve artık bağımsız olma düşünceleri vardı.  

Sonuçları her iki taraf içinde çok ağır oldu. Hem Makedonya'da yaşayan Türkler hem de orada yaşayan diğer milletler için. Çünkü oradan yapılan göçler ile halen daha da günümüzde izleri ve yankıları sürmektedir. Şuan günümüzde ülkemiz Kuzey Makedonya , Arnavutluk , Bosna Hersek ,Kosova, Hırvatistan gibi ülkeler ile bağları en azından kültürel olarak yeniden birleştirmeye  çalışıyor . Ancak yeterli değil tatbiki de geliştirmek için sadece 23 Nisan kutlamalarında değil bence üniversiteler arasında buluşmalar ve daha fazla etkinlik yapılarak , kültürel  geziler yapılarak olabilir.  Aklınıza Erasmus veya Farabi programları gelmesin bunları ben yeterli görmüyorum . Bunun yerine üniversitelerden seçilen yaklaşık on kişiden oluşan bir öğrenci grubumun özellikle tarih öğrencilerinin bulunduğu bir grup olursa  hem öğrenciler için hem de bölge halkı için daha faydalı olacaktır. Çünkü bölge tarihini en iyi tarih öğrencileri biliyor ve bölge halkı ile gerekiyorsa köyüne kadar gidip halkı ile görüşerek bölge halkının psikolojisini ve yaşamını yerinde gözlemleyerek öğrenmelidir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Midas 'ın EŞŞEK Kulakları

YU.V.LUNEVA' nın BOĞAZİÇİ VE ÇANAKKALE kitabı /Ю.В.ЛУНЕВА БОГАЗИЧИ И дарданель