Kayıtlar

Balkanlar ile Bağlarımız

 Kuzey Makedonya Şuan günümüz ismi ile Kuzey Makedonya Cumhuriyeti 1991'de Yugoslavya yıkıldıktan sonra bağımsızlığını ilan etmiştir.  Ancak Yunanistan ile isim tartışmaları yüzünden Prespa Antlaşması imzalanmıştır bu iki devlet arasında . Anlaşma ülkenin anayasal adının Kuzey Makedonya Cumhuriyeti olarak değiştirilmesini öngörüyordu. YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ: Her iki ülkenin parlamentosunun onaylarının tamamlanmasının ardından anlaşma, 12 Şubat 2019 tarihinde resmen yürürlüğe girmiş; o tarihten itibaren uluslar arası tüm kuruluşlar ve ikili ilişkilerde yeni ad Kuzey  Makedonya olarak kullanılmaya başlanmıştır. Burada   bu örneği vermemin nedeni Balkanlar'da bir zamanlar Osmanlı Devletinin sınırları içerisinde yer alan bu  bölgenin ve halkının nelerle uğraştığını yakından ele alarak başlamak istedim. Makedonya'nın Osmanlı'ya Geçişi:   Makedonya, I. Murad Devrinde Osmanlı Devleti tarafından 1371 yılında resmen topraklarına katılmıştır. Bu süreç, özellikle 26 Ey...

KAVRAMLAR

ESKİ DOĞU KAVRAMI Bilimsel anlamda "Eski Doğu" kavramı ile bugün, Ön Asya ve Mısır'ın M.ö.3000 yıllarından M.ö.332-327 yılları arasında Büyük İskender tarafından fethine kadar uzanan dönemi tanımlamaktadır. Eski doğu kavimlerinin ,bir başka deyişle Ön Asya -Mısır kültür çevresinin tarihi ,böylece , başında Sümerler ve Mısırlılar tarafından icadı ve kullanılmasının bulunduğu ,sonunda ise Doğu Akdeniz dünyasının -Helenizm döneminde - Indus Irmağı'na kadar bir araya getirilmesinin yer aldığı bir zaman kesiti içinde gelişmiştir. "Eski Doğu tarihi "kavramı ise  ,kesin biçimiyle ancak 19.yüzyılın sonlarında ve 20.yüzyılda ortaya çıkmıştır.

YU.V.LUNEVA' nın BOĞAZİÇİ VE ÇANAKKALE kitabı /Ю.В.ЛУНЕВА БОГАЗИЧИ И дарданель

  Birinci dünya  Savaşı arifesinde Gizli Provokasyonlar (1907-1914) Bu kitabı Rusça halini buldum Türkçe çevirisini ilk kez sanırım ben yapıyorum  çünkü çevirisini bulamadım. Biraz çeviri birazcık Rusça dilbilgimle çevirdim.                                                                                    Karanlık tüm Avrupa'ya çöküyor.                                                                                    Hiçbir zaman dağıldığını  görmeyeceğiz.                             ...

1.BALKAN HARBİ 1.yayın

Resim
 İkinci Meşrutiyet’in 1908 Temmuzunda ilan edilmesiyle birlikte bir dizi olay gerçekleşti. Bu olaylar şunlardır: Avusturya’nın Bosna-Hersek’i ele geçirmesi, Bulgaristan’ın bağımsızlığını kazanması, Yunanistan’ın Girit’i ele geçirme teşebbüsü, Arnavutların ve Arapların bağımsızlık isteklerinin gün geçtikçe artması ile İtalyanların Trablusgarp’a saldırması.(Armaoğlu, 1999, s.651)Yukarıda bahsedilen tüm olaylar Balkan Harbinin başlamasına zemin hazırladı. Özellikle İtalyanların Trablusgarp’a saldırmasını fırsat bilen Balkan devletleri Osmanlı üzerine harekete geçtiler. Trablusgarp Savaşının yanı sıra bahsedilmemiş diğer başka önemli sebeplerde vardır. Bunlardan birisi şüphesiz Fransız İhtilalidir. Fransız İhtilali’nin yaydığı milliyetçilik ve bağımsızlık gibi fikir akımları Balkan Devletlerini büyük ölçüde etkiledi ve Osmanlı Devletine karşı bağımsızlık hareketlerine girişmelerine sebep oldu. Balkan Harbi öncesi Balkan Devletlerinin amaçlarına bakacak olursak: Sırplar, Makedon...

HİPODROM (AT MEYDANI)

Resim
HİPODROM   DOĞU ROMA döneminde Konstantinopolis'teki adı Hipodrom, Osmanlı İmparatorluğu zamanında ise At meydanı olarak adlandırıldı. Şehrin en önemli meydanlarından birisi olan alanın içerisinde Roma sirki, bugün Sultanahmet Camiinin olduğu noktada ise Büyük Saray bulunmaktaydı. Kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan meydanın doğusunda Sultanahmet Camii, batısında ise Türk ve İslam Eserleri Müzesi ile İbrahim Paşa Sarayı yer alır. Trafiğe kapalı iki yönlü geniş yürüme yollarının ortasında Örme Dikilitaş, Yılanlı Sütun, Theodosius Dikilitaşı ve Alman Çeşmesi gibi yapılar bulunur . Maalesef günümüze sadece Sultan Ahmet Meydanının bitiminde , çarşamba pazarına yakın  bir noktada bitmektedir.   Hipodromdan kalan sağlam yapılar şuan bile kötü  durumda ve pazarcılar depo olarak kullanıyorlar. İtalya'daki Hidoproma bakarsanız bunu göremezsiniz. Latinler   Konstantinopolis'i işgal ettiğinde Hipodromun giriş kapısının üstünde yer alan 4 nala koşan 4 at...
Resim
 LATİNLER'İN İSTANBUL İŞGALİ    (12 NİSAN 1204) IV. Haçlı seferi sonucunda Konstantinopolis, 1204'te Haçlılar tarafından ele geçirilmiş, bütün zenginlikleri yağmalanmış ve burada bir Latin krallığı kurulmuştu r . Haçlıların 12 Nisan 1204'te şehri ele geçirmesinin ardından Konstantinopolis üç gün boyunca yağmacıların eline bırakılmıştır. ARAP KAYNAKLARINDA İSTANBUL'UN İŞGALİ IV. Haçlı Seferi, tıpkı daha önceki seferler gibi, Kudüs’ün Müslümanlardan kurtarılması amacıyla tertip edilmişti. En azından ilan edilen amaç buydu. Fakat belirlenen rota üzerinden Mısır’a gitmek için Venedik’te toplanan Haçlılar, yön değiştirip Bizans İmparatorluğu’nun başkentine, İstanbul’a yöneldiler. Venedik Doçu Enrico Dandolo’nun yönlendirmeleriyle gerçekleştiğini bildiğimiz bu rota değişikliği, yalnızca seferin başarısız olmasına neden olmakla kalmadı, aynı zamanda Bizans İmparatorluğu’nun da fiilen ortadan kalkması ile sonuçlandı. 1204’te İstanbul’u işgal eden Haçlılar, tarihteki en acımasız...

Ermeni Sorunu

  THE ARMENIAN QUESTION Bu dönemin en temel özelliği Ermeni sorununun Osmanlı’nın iç dinamiklerini ilgilendiren bir mesele olmaktan çıkıp uluslararası bir hale gelmesidir. Bu çerçevede, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı yahut yaygın bilinen ismiyle 93 Harbi sonrası imzalanan Ayastefanos Antlaşması’nın 16. ve Berlin Antlaşması’nın 61. Maddesi başat önemdedir. Bu maddelerle Osmanlı Devleti, Vilayet-i Sitte’de özellikle Rusya ve İngiltere nezaret ve kontrolü altında Ermeniler lehine ıslahat yapmayı kabul etmiştir. Böylece 1908’e kadar sürecek bu dönemin temel aktörleri belirlenmiştir. Bunlardan birincisi, Osmanlı’da yaşayan gayrimüslimlerin doğal hamisi olarak ortaya çıkan büyük güçlerdir. İkincisi, büyük güçlerin desteğini arkasına alan ve böylece yakın hedefi otonomi, uzak hedefi bağımsızlık olan bir sürece daha sıkı sarılan Ermeni milliyetçiliğidir. Üçüncüsü, 93 Harbi ile birlikte Kafkasya ve Balkanlardan gelen büyük göçmen kitleleridir. Dördüncüsü, Doğu Anadolu coğrafyasındaki diğ...